Farklı zamanlarda, bu alan çöl, sığ tropikal deniz ve bataklığa dönüşmüştür ve burada yaşayan çeşitli canlıların fosilleşmiş kalıntıları kayalarda korunmuştur.
tr.wikipedia.org Su ile bir arada düşünülen jaguar genellikle nehir kenarlarında, bataklıklarda ve avlarını izlemeye yarayan yoğun yağmur ormanlarında yaşarlar.
tr.wikipedia.org Ayrıca bunların yanında, 16. yüzyıl'da şehrin hemen dışındaki bataklık ve benzeri topraklarda yetişen pirinç, yeşil ve siyah üzümler, şehrin pazarlarında bollukla yer almaktaydı.
tr.wikipedia.org ABD'nin güçlü bir ordusu ve finans sistemi olmadığı için savaş, yönetimsel bir bataklığa döndü.
tr.wikipedia.org Cinse bağlı türlerin habitat tercihleri hayli değişkendir, yarı çöl, kayalık, dağlık, çayır, yamaç, bataklık, sulak alanların kenarlarında bulunurlar.
tr.wikipedia.org