Burada, ne araziyi sulamak, ne de tahıl yetiştirmek mümkün değildir; çünkü bu bölgede düz bir arazi bulunmaz ve hatta buralarda ağaç da yetiştiği halde, bunlar meyve vermeyen ağaçlardır.
tr.wikipedia.org Arıcılar, meyve ve sebze üreticilerine tozlaşma hizmetleri sağlamak, diğer çiftçilere satmak için kraliçe ve arı yetiştirmek veya bilimsel meraklarını tatmin etmek için bal arılarını kullanırlar.
tr.wikipedia.org Temel öğretimin her dalında sağlam bir eğitim almış, geleceğin sosyal, ahlaklı, her inanca ve görüşe saygılı idealist gençlerini yetiştirmek.
tr.wikipedia.org Fleming genelde bahçe toprağı ile çalışırdı, bu da bir kimyager için zor bir işti; çünkü bahçe toprağını analiz etmek, elemek ve içinde doğru mantarları yetiştirmek uzun ve zahmetli bir süreçti.
tr.wikipedia.org Mitler, belli bir kültürün sosyal kurumlar açıklamak ve doğrulamak bunun yanında o kültürün üyelerini yetiştirmek için kullanılmaktadır.
tr.wikipedia.org