Переводы „şanssız“ в словаре турецко » немецкий

şanssız ПРИЛ.

şanssız

ohne Glück

Одноязычные примеры (не проверены редакцией PONS)

турецкий

Thomas, sonunda cesedi, parkta çalıların dibinde bulur ancak şanssız ve de sürpriz bir şekilde yanında fotoğraf makinesi yoktur.

tr.wikipedia.org

Burada dil farklılığından kaynaklanan bir şanssızlık da söz konusu olabilir.

tr.wikipedia.org

Ancak bu şanssızlıklar bir bakıma onun şansı oldu ve komedi filmlerinin aranılan karakter oyuncusu haline geldi.

tr.wikipedia.org

Bölgede çalışacak kadar şanssız olan nehir kenarındaki düzinelerce işçinin hayatta kalma şansı yoktu: vücut parçaları, patlamanın bıraktığı kraterden yüzlerce metre uzakta bulundu.

tr.wikipedia.org

Final gecesinde şanssız bir sıra olan 7. sırada çıkmış ve oylamanın ilk başlarında önlerde giderken oylama ilerledikçe sırada arkalara kadar kaymış ve 15. olmuştur.

tr.wikipedia.org

Belki nedenleri arasında biraz da şanssız olmasının rolü vardı.

tr.wikipedia.org

Dünyanın en şanslı ya da en şanssız adamı olarak tanımlanıyor.

tr.wikipedia.org

Santiogo o kadar şanssızdır ki çırağının ailesi tarafından onunla denize açılması bile yasaklanmış ve bunun yerine çırağına başarılı balıkçılar ile balık tutması söylenmiştir.

tr.wikipedia.org

Latince kökenli sinister (kötü) kelimesinin diğer anlamları, "sol" ve "şanssız"dır.

tr.wikipedia.org

Fakat şanssızlık eseri kaynakçılar metal parçaları temizlemeyi ihmal ettiler ve bu da metal parçaların gözlemcileri pelte haline getirmesine enden oldu.

tr.wikipedia.org