Переводы „boğucu“ в словаре турецко » немецкий

boğucu ПРИЛ.

boğucu

erstickend

Одноязычные примеры (не проверены редакцией PONS)

турецкий

Havadan 1,5 kat daha ağır sıvı halden gaz haline geçişte -78 derece olan boğucu bir gazdır.

tr.wikipedia.org

Modern çağlarda en sık kullanılan kimyasal ajanlar yakıcı ve boğucu gazlar oldu.

tr.wikipedia.org

Boğucu bağ Çifte düğüm bağının bir başka çeşididir.

tr.wikipedia.org

Konusu “meçhul bir tarihte, İstanbul’da” geçen oyunun karanlık, boğucu bir atmosferi vardır.

tr.wikipedia.org

Filmin tedirgin kahramanları da baştan sona gerçek dünya ile boğucu bir karabasan arasında gidip gelirler.

tr.wikipedia.org

Yağmur dönemlerinde sıcaklıklar tropikal boğucu sıcaklık etkisi altındayken, kurak dönemlerde özellikle geceleri daha soğuk dereceler ölçülmektedir.

tr.wikipedia.org

Madımak, içerdiği fenolik birleşiklerden dolayı diğer bitkilerin gelişimini engelleyen fitotoksik özelliğe sahip boğucu bitkidir.

tr.wikipedia.org

Boğucu gaz, solunan havadaki oksijeni azaltan veya yok eden, zehirli olmayan veya düşük ölçüde zehirli gaz.

tr.wikipedia.org

Büyük itilaf devletlerinin katılımıyla toplanan konferansın 5'inci maddesi boğucu, zehirli gazlar ile buna benzer nitelikteki sıvılar ve diğer malzemelerin veya cihazların yasaklanmasını içeriyordu.

tr.wikipedia.org

Sınırlı sayıda kişi arasında ve boğucu ortamlarda geçen bu filmlerde kendi deyişiyle "bireyler arasındaki ruhbilimsel ilişkilerde ışık ve gölge oyunlarına büyük bir ağırlık" verdi.

tr.wikipedia.org