турецко » немецкий

boz ПРИЛ.

1. boz:

boz

2. boz:

boz

boz madde

Одноязычные примеры (не проверены редакцией PONS)

турецкий
Bitki örtüsü; meşe, gürgen, kayın ağaçlarının olşturduğu bozulmuş ormanlık alanlar ile fındık bahçeleri ve çayırlardan oluşur.
tr.wikipedia.org
Denize yakın olan bu bölgeye hava yoluyla taşınan deniz tuzu ve önceki dönemlerde mozaik üzerine dökülen çimento harçları, bu bozulmayı hızlandırmıştı.
tr.wikipedia.org
Jack'in karısından ayrılması ve babasının eski eşiyle birlikte olduğunu düşünmesi ile baba ve oğlunun da arası bozulur.
tr.wikipedia.org
Kaldı ki nükleer enerjinin zayıf nükleer kuvvetten kopmasıyla bu büyük birleşme de bozulmuştur.
tr.wikipedia.org
Bazı projeksiyonlar açılardaki bozulmaları önlemeyi amaçlarken, bazı projeksiyonlar uzunluklardaki bozulmaları önlemeyi amaçlar.
tr.wikipedia.org
Film kırsal bölgenin dinginliğini bozan bir askeri tatbikat sahnesiyle açılmıştır.
tr.wikipedia.org
Molaison’un fotoğraf hatırlama-tanıma görevindeki pozitif performansı, ventral perirhinal korteksinde bozulmadan kalan kısımlar sayesinde olmuş olabilir.
tr.wikipedia.org
Sitenin karşıtları da yeni bir binanın tarihi parkın yemyeşil huzurunu bozacağından şikayetçi oldu.
tr.wikipedia.org
Oyundaki karakterlerin bozulmuş ve yıpranmış hallerine karşı oluyor, ve pizzacı' yı yönetiyoruz.
tr.wikipedia.org
Bununla birlikte kontrol edilmezse herniasyon meydana gelir, ardında bozulan serebral perfüzyona bağlı beyin hasarı ve ölüm meydana gelir.
tr.wikipedia.org

Хотели бы вы добавить слова, фразы или переводы?

Пришлите данное слово нам, мы будем рады Вашему отзыву!

Интерфейс Deutsch | Български | English | Español | Français | Italiano | Polski | Русский | Türkçe