Переводы „buyruk“ в словаре турецко » немецкий

buyruk <-ğu> СУЩ.

buyruk

Gebot ср.

Одноязычные примеры (не проверены редакцией PONS)

турецкий

Yani insanın rasyonalitesi, kendinde amaç olmasından kaynaklanan değeri kesin buyruğun imkânını sağlar.

tr.wikipedia.org

Dolayısıyla insanın ancak kendi istemesinden kaynaklanan eylemlerde bulunması ve kendini genel yasa koyucu olarak görmesi kesin buyruğu yani ahlak yasasını mümkün kılar.

tr.wikipedia.org

Boru hattı içerisinde farklı işletim aşamalarında bulunan buyruklar aynı buyruk penceresi içerisinde değildir.

tr.wikipedia.org

Doğuştan veya hükümdar buyruğuyla, bazı ayrıcalıklara sahip olan ve özel unvanlar taşıyan kimselere denir.

tr.wikipedia.org

Argişti'nin buyruğuna göre bir taşın üstüne çivi yazısı ile kazılan kendi "doğum sertifikası"na sahiptir.

tr.wikipedia.org

Hükûmet üyelerinin taşıdıkları unvanlarından ve yazıtlardaki ifadelerden gayet önemli kişiler oldukları anlaşılmaktadır (çor, ilteber, buyruk-çor vb.).

tr.wikipedia.org

Tanrı buyruklarına karşı olan, dince suç sayılan, öteki dünyada/ahirette cezayı gerektiren iş veya davranış demektir.

tr.wikipedia.org

Ockham'ın görüşlerinde ilahi buyruklardan bağımsız iyi ve kötü düşüncesi yoktur.

tr.wikipedia.org

Bu yazmaçlar ile dallanma, yükleme gibi buyrukları yerine getirmektedir.

tr.wikipedia.org

Sonra, hafızada yer alan bir buyruğu tekrar yazarak ikinci bir zıplama ile çalıştırılmak istenen kabuk kod parçacağına ulaşır ve çalıştırır.

tr.wikipedia.org