DIŞ - Перевод турецкий на немецкий

I. dış СУЩ.

dış

äußerer Teil

dış

das Äußere

II. dış ПРИЛ.

dış

äußere(r, s)

dış

äußerlich

dış borçlanma

Auslandsverschuldung ж. <-, -en>

dış görev

Außendienst м. <-(e)s, kein мн.>

dış görünüş

Äußere(s) ср.

dış işleri bakanı

Außenminister(in) м. (ж.) <-s, -; -, -nen>

dış ilişkiler bölümü

Auslandsabteilung ж. <-, -en>

dış kaynak kullanımı ФИНАНС., comm

Outsourcing ср. <->

dış modem ИНЕТ

externes Modem ср.

dış politika

Außenpolitik <-, kein мн.> ж.

dış ticaret

Außenhandel м. <-s, kein мн.>

dış ülkeye uçuş

Auslandsflug м. <-(e)s, -flüge>

dış yüz

Außenseite ж. <-, -n>

diş СУЩ.

1. diş:

diş

Zahn м. <-(e)s, Zähne>

2. diş:

diş

Zacke ж. <-, -n>

3. diş (von Knoblauch):

diş

Zehe ж. <-, -n>

diş ağrısı

Zahnschmerzen мн.

diş çekmek

einen Zahn ziehen

diş çıkarmak (Kind)

Zähne bekommen

diş çürüklüğü МЕД.

Karies ж. <->

diş doktoru [vy hekimi]

Zahnarzt м. <-es, -ärzte; -, -nen>

diş doktoru [vy hekimi]

Zahnärztin ж. <-, -nen>

diş fırçası

Zahnbürste ж. <-, -n>

birine diş geçirmek перенос.

sich gegenüber jdm behaupten

diş macunu

Zahnpasta ж. <-, -pasten>

diş minesi

Zahnschmelz м. <-es, -e>

dişini fırçalamak

sich die Zähne putzen

dişini sıkmak

die Zähne zusammenbeißen

dişler dizisi

Gebiss ср. <-es, -e>

diş(ler)im ağrıyor

ich habe Zahnschmerzen

dişlerini gıcırdatmak

mit den Zähnen knirschen

yirmilik diş СУЩ.

yirmilik diş

Weisheitszahn м. <-(e)s, -zähne>

dış alım WIRTSCH

dış alım

Einfuhr f <-, -en>

dış alım

Import m <-(e)s, -e>

dış deri ANAT

dış deri

Ektoderm nt <-s, -e>

dış işleri

dış işleri

auswärtige Angelegenheiten pl

dış işleri bakanı

Außenminister(in) m(f)

Dışişleri Bakanlığı

Außenministerium nt <-s, -ministerien>

Dışişleri Bakanlığı

Auswärtige(s) Amt nt (AA) (Almanya)

dış kulak ANAT

dış kulak

äußeres Ohr

dış sahne FILM

dış sahne

Außenaufnahmen pl

dış satım WIRTSCH

dış satım

Ausfuhr f <-, -en>

dış satım

Export m <-(e)s, -e>

dış yüz

dış yüz

Äußere(s) nt

diş bademi

diş bademi

dünnhäutige Mandel

diş buğdayı

diş buğdayı

Familienfeier zum ersten Zahn eines Kindes

diş eti

diş eti

Zahnfleisch nt <-(e)s, kein мн.>

diş hekimi

diş hekimi

Zahnarzt m <-es, -ärzte; -, -nen>

diş hekimi

-ärztin f

diş hekimliği

diş hekimliği

Zahnheilkunde f <-, kein мн.>

diş otu

diş otu

Zahnstocherkraut nt

diş otu

Khella f

diş otu

Strandnelke f (Art)

diş otugiller BOT

diş otugiller

Bleiwurzgewächse pl

diş özü

diş özü

Zahnmark nt

Одноязычные примеры (не проверены редакцией PONS)

Bobby sonunda üst yirmilik dişlerinin birleşimiyle kapıyı açar ve karısıyla tekrar bir araya gelir.

tr.wikipedia.org

Boyu 1,58 m (5 ft 2 in) olarak ölçüldü boyundaydı ve çıkmamış yirmilik dişlerinin kaynaşma kararına dayanarak, ölüm anında yirmi beş yaşından büyük olmadığına karar verdi.

tr.wikipedia.org

Binanın dış kısmı üç ya da dört kat olarak düşünülmüş ve binanın tepesinde modillionlu bir korniş bulunmaktadır.

tr.wikipedia.org

Kilisenin dış duvarlarında günümüzde kısmen solmuş olan freskler bulunmaktadır.

tr.wikipedia.org

Oyuna başlamadan önce karakteri cinsiyeti ve tipi (dış görünüşü) ayarlanır ve oyuna başlanır.

tr.wikipedia.org