Bazıları için görevlerini reddetmek, yurttaşlarının yoldaşlarını terk etme yükünü ve suçluluğunu (ve dışlanma korkusu) taşıması gerektiği anlamına geliyordu, onları öldürmeye zorladı.
tr.wikipedia.org Ayrıca birçok kuruluş yoksulluk, sosyal ve ekonomik dışlanma ve işsizlikle mücadele ederek daha fazla sosyal adalet için planlar sunmaktadır.
tr.wikipedia.org Bu sorun, bireyin ödeme gücünün yetersizliği, zihinsel ya da ruhsal sorunları (şizofreni vs.), toplumsal dışlanma, savaşlar, devletlerin parçalanması ve ülkenin ya da bireyin yaşadığı ani ekonomik krizler gibi nedenlerden kaynaklanabilir.
tr.wikipedia.org Yalnızlık duyan insan terkedilme, dışlanma, depresyon, güvensizlik, umutsuzluk, anlamsızlık, değersizlik ve kızgınlık duygularıyla doludur.
tr.wikipedia.org Baumeister, benlik, sosyal dışlanma, benlik kaynakları tükenmesi, ait olma ihtiyacı, cinsellik, öz-kontrol, öz-saygı, kendine zarar veren davranışlar, saldırganlık, sorumluluk ve özgür irade alanında çalışmaları bulunan bir sosyal psikologtur.
tr.wikipedia.org