Bu eğlence sırasında darbuka veya bakır leğen çalarak çoğunluğu doğaçlama olan oyun türküleri söylerler, türkülerden sonra "ha ha" lar çekip bunun ardından zılgıt çekerlerdi.
tr.wikipedia.org Sarısözen, derleme gezileri sırasında merakıyla topladığı bağlama, cura, ney, çifte kaval, kemençe, kaval, tulum, davul, zurna, tef, darbuka gibi birçok halk sazından koleksiyon oluşturmuştur.
tr.wikipedia.org Albümde rock soundunu oluşturan batı enstrümanlarının yanında, bağlama, kanun, cümbüş, tabla, bendir, kaşık, darbuka, davul ve djembe gibi doğu enstrümanları da kullanıldı.
tr.wikipedia.org Eyüp oyuncakçıları, ahşap topaçlar, kaynana zırıltıları, kursak düdükleri, darbuka ve davullar, fırıldaklar, hacıyatmazlar, ahşap araba ve sandallar, beşikler, tahta kılıçlar, tefler gibi oyuncaklar üretirdi.
tr.wikipedia.org Ezgilerin seslendirilmesinde kullanılan başlıca çalgılar; bağlama, bozuk, cura, üç telli, kaval, davul, zurna, tef, klarnet (gırnata), keman, darbuka, deblektir.
tr.wikipedia.org