турецко » немецкий

I . değer СУЩ.

1. değer:

değer
Wert м.

2. değer (Achtung):

değer
Geltung ж.

II . değer ПРИЛ.

görülmeğe değer ПРИЛ.

klavuz değer СУЩ.

klavuz değer
Richtwert м.

varsayılan değer СУЩ. inform

varsayılan değer
Default(wert) м.

artı değer

artı değer

artık değer

artık değer

değer bilir

değer bilir
Kenner m

değer bilmez

değer bilmez
değer bilmez

eş değer

Одноязычные примеры (не проверены редакцией PONS)

турецкий
Bu prensip nedeniyle profesyonel golf, sportmenliğe değer verenlerin en yüksek seviyede ödüllendirildiği, sportmen olmayanların kendilerini dışında buldukları bir dünyadır.
tr.wikipedia.org
Bu değer 5 mg/dl'yi geçtiğinde sarılık gözle fark edilebilir bir duruma gelir.
tr.wikipedia.org
Normatif bireycilik her bir bireyin ayrı bir değer olduğunun kabul edilmesini ifade eder.
tr.wikipedia.org
Zamanla konumu nedeniyle değer kazanan kent, İskandinavya'nın bulunduğu savaş dönemlerinde devamlı olarak el değiştirdi.
tr.wikipedia.org
Saldırı her ne kadar geniş ölçülü bir yıkım için kayda değerse de, uzun dönem için kayda değer bir şey ifade etmemektedir.
tr.wikipedia.org
Hristiyan kocalara gelince onlar daha narin bir kap gibi olan kadınlarına değer versinler ki, duaları bir engelle karşılaşmasınlar (3:7).
tr.wikipedia.org
Ayrıca, "nefret" kavramının en azından yırtıcı köpek balıkları ile özdeşleştirilmiş olması da ilgiye değer bir durumdur.
tr.wikipedia.org
Peki adalet, getireceği avantajlar, şan ve saygınlık ötesinde de sırf kendisi uğruna çabalanmaya değer bir şey midir?
tr.wikipedia.org
Hisse başına temettüyü yüzde 400 artırdı ve geri alımlarla hissedarlara değer kazandırdı.
tr.wikipedia.org
Onun sanat edebi yaratıcılık alanındaki dikkate değer emeği şiirsel bir söylem hassasiyeti, metinde çağdaş ayrıntı ve mesajda derin mana oluşturmaktadır.
tr.wikipedia.org

Хотели бы вы добавить слова, фразы или переводы?

Пришлите данное слово нам, мы будем рады Вашему отзыву!

Интерфейс Deutsch | Български | English | Español | Français | Italiano | Polski | Русский | Türkçe