Переводы „dindarlık“ в словаре турецко » немецкий

dindarlık <-ğı> СУЩ.

dindarlık

Frömmigkeit ж.

dindarlık

Religiosität ж.

Одноязычные примеры (не проверены редакцией PONS)

турецкий

Sözü edilen konular arasında evlilik, savaş, siyaset, tıp, bilim, İngilizce ve klasik edebiyat ve kumar ve radikal dindarlık gibi muhtelif konular da yer alıyor.

tr.wikipedia.org

Margaret'e güzelliği, erdemi ve dindarlığı nedeniyle saygı duyulduğundan, kazandığı karısının "çok değerli bir inci" olduğunu anlamıştı.

tr.wikipedia.org

Euthyphron bu bölümde dindarlığı son kez tanımlar ve bir çeşit dua etme ve tanrılara kurban sunma sanatı olduğunu öne sürer.

tr.wikipedia.org

Buna ek olarak ulusal-evrensel, geleneksel-modern veya dindarlık-laiklik gibi ikilemler ve farklı siyasi görüşler de mimarlık uygulamalarının seyrini etkilemiştir.

tr.wikipedia.org

Fakat çoğu sözcüklerde (özellikle İngilizce sözcüklerde) anlayış olarak birbirlerinden farklı olmalarına rağmen dindarlık ve spiritüalizm (tinselcilik) eşanlamlı olarak verilir.

tr.wikipedia.org

Metodist doktrinlerde yeni doğum, güvence, dürüstlük doğruluğu, kutsallaştırma, dindarlık eserleri ve İncil'in önceliği yer alır.

tr.wikipedia.org

Diğer bir %2 ise dindarlık ve ateizme karşı tepkisizdir.

tr.wikipedia.org

Agada kraliçenin dindarlığı sebebiyle yağmurun sadece Şabat'ta yadığını böylece işçilerin gelirine zarar vermediğini belirtir.

tr.wikipedia.org

Bu kusurlar din alanında sahte dindarlık içeren davranışlarla açığa çıkar.

tr.wikipedia.org

Adelaide, dindarlığı, alçakgönüllülüğü, hayırseverliği ve trajik doğumlar yaşamadı nedeniyle İngiliz halkı tarafından sevildi.

tr.wikipedia.org