турецко » немецкий

Переводы „fırsat“ в словаре турецко » немецкий (Перейти к немецко » турецкий)

Примеры со словом fırsat

fırsat olursa
fırsat vermek

Одноязычные примеры (не проверены редакцией PONS)

турецкий
Diğerleri yemeğe üşüşürlerken onun anlattıklarını dinlemeye zor fırsat bulurlar.
tr.wikipedia.org
Combine'ı merhamet dilenilecek bir düşmandan ziyade insanlığı içgüdü gibi engellerden arındıracak bir kurtarıcı, bir fırsat olarak görür.
tr.wikipedia.org
Fırsat maliyetini ölçmek için üç boyut kullanır: üreme sağlığı, güçlendirme ve işgücü piyasasına katılım.
tr.wikipedia.org
Hristiyanlar, oluşturmuş oldukları belediye danışma konseyi ile birlikte artık, kendi görüşlerini ifade etme fırsatı da buluyordu.
tr.wikipedia.org
Doyle, korkmuş bir mülteci grubu yardımını isteyince kefaretinin bedelini ödemek için bir fırsat yakalama şansına sahip olur.
tr.wikipedia.org
Nano giysinin ana özelliği: karaktere yeni fırsatlar olanağı sağlayan ve var olanları geliştiren mod işletimidır.
tr.wikipedia.org
Bu dönemde izin alarak sarayda çalıştı, müzedeki pek çok eseri yakından inceleme fırsatı oldu.
tr.wikipedia.org
Matthews kaçmak için birçok fırsatı varken, savaş esirleriyle birlikte kalmaya ve gizli organizasyonunu kendisi için büyük bir risk altında yönetmeye devam etmeye karar verdi.
tr.wikipedia.org
CM 2005 e göre oyuncu özelliklerinde gelişme kaydedilmiş, oyunculara ait 32 özellik bulunuyor ve oyuncuları detaylıca inceleme fırsatı buluyorsunuz.
tr.wikipedia.org
Buna rağmen fırsat buldukça haçlı kuvvetleri üzerine asker sevk etmekten ve darbeler vurmaktan geri kalmadı.
tr.wikipedia.org

Хотели бы вы добавить слова, фразы или переводы?

Пришлите данное слово нам, мы будем рады Вашему отзыву!

Интерфейс Deutsch | Български | English | Español | Français | Italiano | Polski | Русский | Türkçe