Переводы „fazilet“ в словаре турецко » немецкий

fazilet <-ti> СУЩ.

1. fazilet:

fazilet

Tugend ж.

2. fazilet:

fazilet

Begabung ж.

Одноязычные примеры (не проверены редакцией PONS)

турецкий

Bu bölümde onun doğumu, şehitliği, faziletleri, halifeliği, savaş ve barış, mektupları, konuşmaları ve çocukları hakkında bilgiler ifade edilmitir.

tr.wikipedia.org

Fazilet ve güzel ahlak sahibi olup, birçok talebe yetiştirmiştir.

tr.wikipedia.org

Fazilet, aile ve polis baskısı, işsizlik, aşk ve "dava" arasında bunalmaktadır.

tr.wikipedia.org

Değişmiş şehir, daha önceden faziletli bir şehir olup, başka fikirlerin etkisiyle değişmiş ve başka türlü düşünen ve yaşanan şehirdir.

tr.wikipedia.org

Hadis ve benzeri anlatımlar farzlar için faziletler ve sevap anlamında destekleyici, açıklayıcı ve teşvik edici olarak kullanılırlar.

tr.wikipedia.org

Ona göre ahlâkın dört temel fazileti hikmet, şecaat, rikkat ve adaletti.

tr.wikipedia.org

Nitekim, eski düzende, bu bir fazilet değil, vazifenin ihmali olarak görülürdü.

tr.wikipedia.org

Kendi aşırıcı bakış açısılarına göre İslam hukukunu ve faziletlerini uygulayacak otoriter, bağnaz bir devlet isterler.

tr.wikipedia.org

Kâmil ve fazilet dolu biri olduğundan, İranlılar’ın onun varlığından, konuşma ve davranışlarından çok hoşlandığını yazmıştır.

tr.wikipedia.org

Allah'ı, yüce varlıkları ve faziletli şehrin bildiği her şeyi bilirler ama işleri, cahil şehrin yaptığı işler gibidir.

tr.wikipedia.org