Переводы „ferahlatıcı“ в словаре турецко » немецкий

ferahlatıcı ПРИЛ.

ferahlatıcı

wohltuend

Одноязычные примеры (не проверены редакцией PONS)

турецкий

Altın külahlı gümüş bacaklı sâkîler, ferahlatıcı kaderleri dolaştırdılar.

tr.wikipedia.org

Büyük sorunlarıma ölümüm beni ferahlatıcı ne iyi çare olacak.

tr.wikipedia.org

Ferahlatıcı hoş bir kokusu, tatlımsı baharlı ve meyvemsi bir lezzeti vardır.

tr.wikipedia.org

Ekşi ancak ferahlatıcı bir tadı vardır.

tr.wikipedia.org

Yüzlerce çeşidi olan şerbet, modern içeceklerin keşfinden önce, özellikle sıcak doğu medeniyetlerinde ferahlatıcı olarak yüzlerce yıldır içilegelmiştir.

tr.wikipedia.org

Gat kimchi, uzun süre doku kaybı olmadan muhafaza edilebilir ve ferahlatıcı ve aromatik bir tada sahiptir.

tr.wikipedia.org

Gat kimçi, uzun süre doku kaybı olmadan muhafaza edilebilir ve ferahlatıcı ve aromatik bir tada sahiptir.

tr.wikipedia.org

Tarihsel açıdan saisonlar, belirli bir bira türü olarak tanımlanabilecek kadar farklı özellik göstermemişler, daha ziyade çiftçiler tarafından üretilen ferahlatıcı bir yaz birası olarak tanımlanmışlardır.

tr.wikipedia.org

O günlerdeki formülüyle biberiye, portakal çiçeği, bergamot ile limondan oluşan ve ferahlatıcı özelliği yüzünden rağbet gören karışım, sindirim sistemi rahatsızlıklarında şeker üzerine damlatılarak alınıyor ya da şaraba karıştırılarak içiliyordu.

tr.wikipedia.org

Androjenler özümletici ve ferahlatıcı etkilerinden dolayı meme kanseri tedavisinde de bazen kullanılır.

tr.wikipedia.org