Переводы „has“ в словаре турецко » немецкий

has <-ssı> ПРИЛ.

1. has:

has

eigentümlich

2. has:

has

echt, rein

Одноязычные примеры (не проверены редакцией PONS)

турецкий

Her karakterin kendine has bazı özel yetenekleri vardır.

tr.wikipedia.org

Tava ciğerin kendine has aromasının sırrı kızartma yağıdır.

tr.wikipedia.org

He asks büt öne thing in return for his service: she is never to aşk him his name or where he has come from.

tr.wikipedia.org

Oyunun kendine has dünyasında birinci şahıs nişancı görüş açısıyla oynayan oyuncu tehlikelerle dolu bir zindanda silahsız olarak ilerleyerek önüne çıkan bulmacaları çözmektedir.

tr.wikipedia.org

Kendisine has çalımlarıyla rakiplerini geçişi, şık kafa golleri, isabetli pasları ve sert şutlarıyla etkili oldu.

tr.wikipedia.org

Klasik enstrümanlar ve heavy metalin kendine has harmanı albümün karakteristiğini oluşturuyordu.

tr.wikipedia.org

Caz ve batı senfonik müziğinin ustaca harmanlanması sonucu ortaya çıkan kendine has bir sese sahiptir.

tr.wikipedia.org

Amino asit dizisinin değişken kısmı ise her helikazın kendine has özellikleri ile ilgilidir.

tr.wikipedia.org