Переводы „küçücük“ в словаре турецко » немецкий

küçücük <-ğü> ПРИЛ.

küçücük

winzig

Одноязычные примеры (не проверены редакцией PONS)

турецкий

Canlıların ruhu bu atomların arasında bulunan küçücük parçacıklardır.

tr.wikipedia.org

Fakir semtlerden birinde de kendine ait küçücük bir evi, bankada bir miktar parası ve kocaman hayalleri vardır.

tr.wikipedia.org

Fakat küçücük bir havuzu, şüphesiz bir damla şarap pisletir.

tr.wikipedia.org

Bu küçücük âlet, sadece uçlarından biri, içinde potasyum klorat bulunan bir karışıma batırılmış küçük bir kükürtlü tahta parçasından ibaretti.

tr.wikipedia.org

Bu, yoğun pozitif yüklü küçücük kürenin içinde boş alanların bulunduğu geniş hacimlere ayrıldığını ortaya koydu.

tr.wikipedia.org

Sorunun büyüklüğü karşısında ezilebilirsiniz, ama sizin gibi birinin vereceği küçücük bir destek bile bunu durdurmaya yardımcı olabilir.

tr.wikipedia.org

Modern balinalardan farklı olarak küçücük kafası ve uzun, ince gövdesi nedeniyle klasik bir deniz yılanına benziyor olmalıydı.

tr.wikipedia.org

Japonlar bu küçücük adaya asker yığmış, tüneller ve mağaralar kazmıştır.

tr.wikipedia.org

Yani aslında hem büyük hem de küçücük birer karakterdiler.

tr.wikipedia.org

Sana küçücük görünen şeylerin bir kızın hayatını nasıl mahvettiğini anlamanı istiyorum.

tr.wikipedia.org