турецко » немецкий

Переводы „kısıtlayıcı“ в словаре турецко » немецкий (Перейти к немецко » турецкий)

kısıtlayıcı

kısıtlayıcı

Одноязычные примеры (не проверены редакцией PONS)

турецкий
Açık lisanslar, kısıtlayıcı bir telif hakkı koruması içeren "her hakkı saklı" kısıtlaması yerine "bazı hakları saklı" yaklaşımını benimseyen lisanslardır.
tr.wikipedia.org
Palyatif bakım, yaşamı kısıtlayıcı hastalıkları olan kişiler için özel tıbbi ve hemşirelik bakımını kapsayan disiplinlerarası bir yaklaşım.
tr.wikipedia.org
Flack, fotogerçekçi hareketi çok kısıtlayıcı buluyor ve şimdi de Barok sanattan ilham alıyor.
tr.wikipedia.org
Bazı ülkelerde, kimlerin ve kimlerin sperm bağışlayabileceğini, kimlerin suni tohumlama yapabileceğini ve bu tür tohumlamanın sonuçlarını da içeren kısıtlayıcı ve düzenleyici yasalar vardır.
tr.wikipedia.org
Hükümetin hazırladığı dokuzuncu reform paketinin memnuniyetle karşılandığı ifade edilen raporda, yeni terörle mücadele yasasının temel hak ve özgürlükleri kısıtlayıcı unsurlar içermemesi talep eidlmiştir.
tr.wikipedia.org
Bu amaca ulaşmak için hiçbir kural, ahlak ve vicdan kısıtlayıcı ya da cezalandırıcı izi görülmez.
tr.wikipedia.org

Хотели бы вы добавить слова, фразы или переводы?

Пришлите данное слово нам, мы будем рады Вашему отзыву!

Интерфейс Deutsch | Български | English | Español | Français | Italiano | Polski | Русский | Türkçe