Переводы „sınıfsal“ в словаре турецко » немецкий

sınıfsal POL

sınıfsal

Klassen-

sınıfsal

klassenmäßig

Одноязычные примеры (не проверены редакцией PONS)

турецкий

Gıda darlığı olan ülkede ya da bölgede yalnızca belli bir nüfus kesiminin, darlığın coğrafi yoğunluğundan bağımsız olarak etkilenmesi durumunda sınıfsal kıtlıktan söz edilir.

tr.wikipedia.org

Yerleri her zaman süpürmeye alışkın olan bir hizmetçinin tavrıyla bir prensesin yerleri süpürmek zorunda kaldığında göstereceği tavır, onların sınıfsal farklılıklarını ortaya koymak için bir araç olacaktır.

tr.wikipedia.org

Aksi halde, sınıfsal iktidar toplumun bütününü sürekli işgal altında tutan bir güç örgütlenmesine dönüşmek zorunda kalırdı.

tr.wikipedia.org

Demagogların en sık başvurduğu yöntemlerden biri halkın yaşadığı sorunları başka bir dini, etnik veya sınıfsal gruba mal etmektir.

tr.wikipedia.org

Aynı zamanda sınıfsal itibar ile kişisel erdemi karşı karşıya koyar ve modern kasabada güç dengesini sosyolojik olarak simgeler.

tr.wikipedia.org

Demokrasinin getirdiği eşitliğe de karşı çıkarak, özel mülkiyetinin yersiz olduğunu sınıfsal çıkarları esas almıştır.

tr.wikipedia.org

Yabancılaşmayı, sınıfsal çatışmayı ve tutunamamayı, taşralı bir karakter üzerinden anlamaya çalışır.

tr.wikipedia.org

Buna göre insanlar suçlu olup olmadıklarına bakılmaksızın sınıfsal konumlarına göre yüzeysel olarak değerlendirilip öldürülmekteydi.

tr.wikipedia.org