турецко » немецкий

sal СУЩ.

sal
Floß ср.

şal СУЩ.

1. şal (Damen-):

Schal м.

2. şal:

Одноязычные примеры (не проверены редакцией PONS)

турецкий
Eylemlerine ufak çaplı kundaklama ve bombalamalarla başlayan örgüt 1974 yılından itibaren devletin kalbine saldırma stratejisini benimsemiştir.
tr.wikipedia.org
Böylece, bir halka salınıcıdaki her eviricinin çıkışı, giriş değiştikten sonra sınırlı bir süre değişir.
tr.wikipedia.org
Kale duvarı yıkılmadan yakın dövüş birimleri kale içindeki birimlere yanaşamaz, ve saldıramaz.
tr.wikipedia.org
Kafadan bacaklı mürekkebi, çoğu kafadan bacaklı türünün bir savunma mekanizması olarak suya saldığı koyu bir pigmenttir.
tr.wikipedia.org
Cihanoğulları bu şekilde kök salmış ve 18. yüzyılda güçlerinin doruğuna ulaşmışlardır.
tr.wikipedia.org
Bu tepkimenin sonucunda, dört proton kaynaşıp bir alfa parçacığı ve iki pozitron ile iki nötrino ortaya çıkmaktadır, ki yıldızdan enerji olarak salınırlar.
tr.wikipedia.org
Japonlar ölülerini geri taşıdılar ve yeniden saldırmak için hazırlandılar.
tr.wikipedia.org
Ayetlerden ve bir hadisten hareket eden Âkif, tembelliğe, hissizliğe, yeise, akılsızlıklara, cehalete ve milletin içine serpilen ayrılık tohumlarına saldırmış, milleti uyandırmaya çalışmıştır.
tr.wikipedia.org
Tek bir geciktirme elemanına sahip olmak yerine, her evirici, evirici halkası etrafındaki sinyalin gecikmesine katkıda bulunur ve dolayısıyla halkası salınıcı ismini alır.
tr.wikipedia.org

Хотели бы вы добавить слова, фразы или переводы?

Пришлите данное слово нам, мы будем рады Вашему отзыву!

Интерфейс Deutsch | Български | English | Español | Français | Italiano | Polski | Русский | Türkçe