немецко » турецкий

Переводы „yoğunluklu“ в словаре немецко » турецкий (Перейти к турецко » немецкий)

HDD
yüksek yoğunluklu disket
турецко » немецкий

Переводы „yoğunluklu“ в словаре турецко » немецкий (Перейти к немецко » турецкий)

yüksek yoğunluklu disket inform

Одноязычные примеры (не проверены редакцией PONS)

турецкий
Başka özelliklerden 100 bin beygir gücü, jet uçuşu, gözlerinde yüksek yoğunluklu ışıklar, ayarlanabilir işitme, anında dil çeviri, kalçalarında geri çekilebilir bir makineli tüfek özellikleri bulunuyordu.
tr.wikipedia.org
Bu işlem özellikle düşük yoğunluklu ya da çürük ahşaba sağlamlık kazandırarak bıçak sapı olacak özelliği kazandırır.
tr.wikipedia.org
Hücre zarının altında konumlanmış olan spektrin, alyuvarların düşük yoğunluklu ortamlara, deterjan gibi maddelere dirençli olmasını sağlayıp, alyuvarların hemolizini önler.
tr.wikipedia.org
Sonuç olarak, düşük yoğunluklu iyonlaşmış hidrojenle dolu olan bir evren aynı bugün olduğu gibi şeffaf kalacaktır.
tr.wikipedia.org
Ağaçlık oldukça çok güneş ışığı alan ve sınırlı gölgeliklere sahip düşük yoğunluklu ormanların oluşturduğu açık alanlı bir habitattır.
tr.wikipedia.org
Pişirme yağına batırılmış yüksek yoğunluklu rulo kağıdı/kartonu "yakıt-tozu-silindiri" olarak kullanmışlardır.
tr.wikipedia.org
Böylece, sabit yoğunluklu dairesel silindirin kütle merkezi, silindirin ekseni üzerinde onun kütle merkeziyle aynı yerdedir.
tr.wikipedia.org
Uzun süreli veya çok yüksek yoğunluklu oksijen, hücre zarlarında oksidatif stres, akciğerlerde alveol kolapsına, retina dekolmanı sebep olabilir.
tr.wikipedia.org

Хотели бы вы добавить слова, фразы или переводы?

Пришлите данное слово нам, мы будем рады Вашему отзыву!

Интерфейс Deutsch | Български | English | Español | Français | Italiano | Polski | Русский | Türkçe