Pinochet'nin yönetimindeki polis; kamu özgürlüklerini kısıtlamak, politik düşünce alışverişini yok etmek, ifade özgürlüğünü sınırlamak, grev hakkını ortadan kaldırmak, maaşları dondurmak gibi eylemler sergilemiştir.
tr.wikipedia.org Ekonomiyi düzeltmek içinse kamu harcamalarını kısmak, özelleştirme, para arzının kısılması ve ücretleri dondurmak gibi uygulamalara başvurdu.
tr.wikipedia.org Vurmak, parçalamak, dondurmak veya düşmanlara şimşek işareti göndermek ve belirli öğeleri kaldırmak için kullanabilir.
tr.wikipedia.org Deneyleri arasında, insanları basınçlı odalarda tutmak, insanlar üzerinde ilâç denemek, onları dondurmak, çocukların gözlerine kimyasallar enjekte ederek göz renklerini değiştirmeye çalışmak, sayısız uzuv kesmek ve ameliyatlar vardır.
tr.wikipedia.org Kimin vücudunu dondurup öldürücü koşullardan kurtulmak ve gelecekte tedavi edilebilip önlenebilecek şeyler için vücudunu dondurmak istediğine odaklanır.
tr.wikipedia.org