турецко » немецкий

Переводы „olanaksızlık“ в словаре турецко » немецкий (Перейти к немецко » турецкий)

olanaksızlık <-ğı> СУЩ.

olanaksızlık

Одноязычные примеры (не проверены редакцией PONS)

турецкий
Arrow'un özgün çalışmasının ardından başka olanaksızlıklar ve olanaklılıklar tespit eden topyekûn bir kültür gelişmiştir.
tr.wikipedia.org
Zenon, diyalektik yöntemi kullanarak hareketin olanaksızlığını gösterir bir dizi paradoksla.
tr.wikipedia.org
Bunların dışındaki alanlarda ise ekonominin düşük düzeyi, teknolojik olanaksızlıklar, bir kara ülkesi olması, sivil çekişmeler ve doğal afetlerin yaşanma olasılığının çokluğu gibi nedenlerle yatırım beklenmemektedir.
tr.wikipedia.org
Bilginin tamamen tarih-dışı ve yorum-dışı olabilmesinin olanaksızlığı pek çok yönden gösterilmiştir.
tr.wikipedia.org
Bu ifadeler, kesin süreçlerin olanaksızlığı ilkesine dayanarak genel fizik terimlerine dayanır.
tr.wikipedia.org
Gözlemleme ve deney yapma olanaksızlığı yüzünden çoğu yerde sıcaklığın radyoaktiviteye etkisi yok kabul edilse de, sıcaklık radyoaktiviteye etki eden bir unsurdur.
tr.wikipedia.org
Anti-realistler için herhangi bir son, nesnel hakikate erişme olanaksızlığı, sosyal olarak kabul görmüş umumun fikri olanın ötesinde bir hakikatin olmadığı anlamına gelir.
tr.wikipedia.org
Bu keyfiyette, maddi olanaksızlıklar, ülke içi ulaşım imkânlarının kısıtlılığı ve masrafı ile kulüpleşme olgusunun ülke çapına yayılmasındaki gecikmeler rol oynamıştır.
tr.wikipedia.org
Olanaksızlıklar nedeniyle yeniden iltizam yöntemine dönüldü.
tr.wikipedia.org
Yoksa o zamanın şartlarında oraları keşfetmeleri iletişim olanaksızlığından dolayı zayıf bir ihtimal olmalıdır.
tr.wikipedia.org

Хотели бы вы добавить слова, фразы или переводы?

Пришлите данное слово нам, мы будем рады Вашему отзыву!

Интерфейс Deutsch | Български | English | Español | Français | Italiano | Polski | Русский | Türkçe