Переводы „sakınca“ в словаре турецко » немецкий

(Перейти к немецко » турецкий)

sakınca СУЩ.

1. sakınca:

sakınca

Nachteil м.

2. sakınca:

sakınca

Vorbehalt м.

eğer bir sakınca yoksa

falls Sie nichts dagegen haben

Примеры со словом sakınca

eğer bir sakınca yoksa

falls Sie nichts dagegen haben

Одноязычные примеры (не проверены редакцией PONS)

турецкий

Arıtılmış gri suyun tekrar kullanım suyu olarak kullanılmasının ise sağlık yönünden bir sakıncası bulunmamaktadır.

tr.wikipedia.org

Tüm mücadele yöntemleri arasında en fazla kullanılan yöntemin bazı üstün yönleri olduğu gibi sakıncalarıda bulunmaktadır.

tr.wikipedia.org

Camus hayatın anlamsız olduğunu söylemiştir, fakat anlamsız bir şeyi anlamlı yaşamanın da bir sakıncası yoktur.

tr.wikipedia.org

Elektrik enerjisinin bir başka sakıncası da üretimine paralel olarak taşıma ve dağıtımı için özel düzenlere kesinlikle gereksinme duymasıdır.

tr.wikipedia.org

Anti-milliyetçilik, milliyetçi hareketlerin tehlikeli olduğunu ve bunların birçok sakıncasının olduğunu ileri süren milliyetçilik karşıtı fikirleri belirtir.

tr.wikipedia.org

Abdülhamit komisyonun çalışmaları bitirmeye yaklaştığı anlarda, sultana sakıncalı gördüğü kişileri herhangi bir yargılama olmaksızın sürgün etme hakkı veren bir maddenin ilave olunmasını istedi.

tr.wikipedia.org

Theodosius amcasının öldüğünü ilan etmekte hiç sakınca görmedi.

tr.wikipedia.org

Sadece çoğunluğun desteğini gerektiren anayasaların sakıncalı olduğu söylenirken çok büyük yetkilerin tek bir kişiye verilmesi de aynı şekilde sakıncalı kabul edilir.

tr.wikipedia.org

Hidrolik fren sistemlerinde ise böyle bir sakıncası yoktur.

tr.wikipedia.org

Sakıncası kolay uçucu olması ve kolaylıkla oksidasyona ve polimerizasyona uğramasıdır.

tr.wikipedia.org