Переводы „yakışıklı“ в словаре турецко » немецкий

yakışıklı ПРИЛ. (nur für Männer)

yakışıklı

gut aussehend

Одноязычные примеры (не проверены редакцией PONS)

турецкий

Fotospor gazetesinin yaptığı ankette 'en yakışıklı futbolcu' seçildi.

tr.wikipedia.org

Son derece yakışıklı ve çekici görünümüne karşın sesi imce, oyunculuk yeteneği de sınırlıydı.

tr.wikipedia.org

Eroteler genellikle çıplak, yakışıklı, kanatlı gençler olarak tasvir edildi.

tr.wikipedia.org

Zayıf, fit vücutlu, sarışın, mavi gözlü, yakışıklı ve karizmatik bir adamdı.

tr.wikipedia.org

Film evinden kaçan bir milyarder kızıyla yakışıklı bir gazeteci arasındaki ilişkiyi konu edindi.

tr.wikipedia.org

Medyanın da yardımıyla çok iyi bir propagandası yapılan örgütün elemanları sağlıklı, zeki, atletik, enerjik ve düzgün görünümlü hatta güzel ve yakışıklı gençlerden seçiliyordu.

tr.wikipedia.org

Eski kaynaklar onun saçlarının dövülmüş altın renginde olduğunu, uzun, ince ve yakışıklı birisi olduğunu söylerdi.

tr.wikipedia.org

Genç hükümdar, sık sık 'sevimli' ve 'yakışıklı' olarak uluslararası medya tarafından tarif edilmiştir.

tr.wikipedia.org

Bu tür köleler çok yakışıklı olurlar ve bu bile erkek standartlarına göre çok güzeldir.

tr.wikipedia.org

Günümüzde de çok sayıdaki film, dizi ve anime gibi görsel medyada genellikle genç ve yakışıklı aktörler tarafından canlandırılmaktadır.

tr.wikipedia.org