немецко » турецкий

Переводы „oturduğu“ в словаре немецко » турецкий (Перейти к турецко » немецкий)

oturduğu evi berbat etmek
oturduğu/oturulan yer

Одноязычные примеры (не проверены редакцией PONS)

турецкий
Hikâyenin aslında üzerine oturduğu temel yapı, iki dünya ve iki uygarlık arasında yaratılabilecek dostça bir buluşmadır.
tr.wikipedia.org
Filmin baş kahramanı geçmiş talebe hapishanesinden çıktıktan sonra dostlarının ve oturduğu dəstə başçısının hıyanetiyle karşılaşır.
tr.wikipedia.org
Oturduğu lacivert örtülü masada gümüş tabakta portakal, beyaz bir bez ve beyaz bir şarap sürahisi vardır.
tr.wikipedia.org
Zeus'un oturduğu taht, abanoz ağacından yapılmış, altın, fildişi ve değerli taşlardan kakmalar ile süslü hâliyle heykelin kendisinden daha etkileyiciydi.
tr.wikipedia.org
Sandalyeye küçük geldiği için yüksek dursun diye oturduğu yere İncil koyulmuştu.
tr.wikipedia.org
Allah ayakta duranın ayakta duruş halini, oturduğu zaman da oturuş halini bilir.
tr.wikipedia.org
Telegraph ayrıca İsmail'in oturduğu evin yerel otoriteler tarafından yıkıldığını ve şimdi onun verem olan babası ile birlikte plastik bir brandanın altında uyuduğunu yazdı.
tr.wikipedia.org
Molaison epizodik ve gerçeklere dayalı bellek edinmedeki yetersizliği ve bazı uzamsal bellek testlerindeki ciddi başarısızlıklarına rağmen oturduğu evin topoğrafik planını detaylı ve doğru biçimde çizebildi.
tr.wikipedia.org
Umiaq'ın kıç tarafına yerleştirilen ve kayığı yönlendiren dümencinin oturduğu koltuğa iktuġaq adı verilir.
tr.wikipedia.org
Miz sürekli ‘’biz tüm zamanların en iyi takımıyız’’ diye sloganlar atıyor ve günümüzdeki egoist gimmickinin tam anlamıyla oturduğu dönemler oluyordu.
tr.wikipedia.org

Хотели бы вы добавить слова, фразы или переводы?

Пришлите данное слово нам, мы будем рады Вашему отзыву!

Интерфейс Deutsch | Български | English | Español | Français | Italiano | Polski | Русский | Türkçe