турецко » немецкий

Переводы „oturup“ в словаре турецко » немецкий (Перейти к немецко » турецкий)

Одноязычные примеры (не проверены редакцией PONS)

турецкий
Yaşıtları top oynarken, evde oturup karikatür ve resim yapmaktan büyük mutluluk duyuyordu.
tr.wikipedia.org
Kafedeki kadın kalabalığını resmeden kompozisyonun merkezi, masalardan birinde oturup menü okuyan pembe bluzlu genç bir kadındır.
tr.wikipedia.org
Barın önünde tabureler bulunabilir, böylece insanlar oturup, birbirleriyle veya çalışanlarla sohbet edebilir.
tr.wikipedia.org
Kaydırak, genellikle çocuk bahçesi, park, anaokulu ve okul bahçelerine sabit kurulan ve çocukların oturup kayarak eğlendikleri oyun aracı.
tr.wikipedia.org
Murat köşk önünde bir tahta oturup bu toplantıyı idare etti.
tr.wikipedia.org
Bir masaya tek başına oturup çay ve tarçınlı çörek ısmarlar.
tr.wikipedia.org
Smith, bir gece bankta oturup havuç yerken önünden korkuyla hâmile bir kadın geçer.
tr.wikipedia.org
Tahterevalli, genellikle çocuk bahçesi, park ve okul bahçelerine sabit kurulan ve iki ucuna en az birer çocuğun oturup biribirini yukarı aşağı indirip kaldırmasına yarayan oyun aracı.
tr.wikipedia.org
Bu "İgnudi" figürleri tavan mimarisinin bir parçası değildirler; küçük bir resmedilmiş oturak üzerinde oturup ayakları sanal bir kornise dayalı pozdadırlar.
tr.wikipedia.org
Nanapush daha sonra insanlara, ne zaman birbirleriyle kavga etseler, oturup pipoda tütün içmeleri gerektiğini ve herkes için iyi kararlar vereceklerini söyledi.
tr.wikipedia.org

Хотели бы вы добавить слова, фразы или переводы?

Пришлите данное слово нам, мы будем рады Вашему отзыву!

Интерфейс Deutsch | Български | English | Español | Français | Italiano | Polski | Русский | Türkçe