немецко » турецкий

Переводы „taşıyor“ в словаре немецко » турецкий (Перейти к турецко » немецкий)

biri(si)nin sabrı taşıyor

Одноязычные примеры (не проверены редакцией PONS)

турецкий
Bir örnek vermek gerekirse, oyun içinde gördüğünüz her türlü eşya, yiyecek, giyecek, araç; oyuncu için bir silah niteliği taşıyor.
tr.wikipedia.org
Film ayrıca Çernobil felaketinin radar tasarımındaki hataları örtbas etmek için tasarlandığına dair bir komplo teorisi destekleme amacı taşıyor.
tr.wikipedia.org
Oyun, yakınlarını askere uğurlayan farklı altı kişinin geçirdiği hisleri, onların geçmişini monologlarla sahneye taşıyor.
tr.wikipedia.org
Davada taraf olmak ve taraf sıfatını taşıyor olmak aynı durumu ifade etmemektedir.
tr.wikipedia.org
Yirminci yüzyılda lüks restoranlarda şarap garsonları bazen bir kurdeleyle ya da zincirle boyunlarında tat kokteyli taşıyor ve şişeyi açtıktan sonra şarabı kontrol etmek için kullanıyorlardı.
tr.wikipedia.org
Macar matematikçilerin meslek topluluğu da onun adını taşıyor.
tr.wikipedia.org
Báthory, 54 yıllık yaşamı boyunca işlediği korkunç cinayetler nedeniyle de dünyanın en ünlü kadın seri katili unvanını taşıyor.
tr.wikipedia.org
Bu kurallar ülke çapındaki mahkemeler için yapılan, görgü tanıklığının geçerliliğini artırmayı ve yanlış kanıları azaltmayı amaçlayan bir dizi düzenlemenin bir parçası olma niteliği taşıyor.
tr.wikipedia.org
Bilim ve teknoloji, Çin'in ekonomik ve siyasi hedeflerinin ulaşılmasında hayati önem taşıyor, ve bazen "tekno-milliyetçilik" (techno-nationalism) olarak nitelendirilen seviyede ulusal gurur kaynağı oluşturur.
tr.wikipedia.org
Görgü tanıklığı aynı zamanda bilişsel psikoloji alanının özel bir odağı olma özelliğini taşıyor.
tr.wikipedia.org

Хотели бы вы добавить слова, фразы или переводы?

Пришлите данное слово нам, мы будем рады Вашему отзыву!

Интерфейс Deutsch | Български | English | Español | Français | Italiano | Polski | Русский | Türkçe